Yıldızların Gölgesinde

Eurobasket 2022, kuşkusuz tarihteki en iyi turnuvalar arasına girdi. İspanya-Fransa finalinin ardından İspanya’nın şampiyonluğu ile sonlanan turnuva birçok dramatik ana ve sürprize sahne oldu. Luka Doncic, Nikola Jokic, Giannis Antetokounmpo gibi yıldızlar turnuva öncesinde ilgileri üstüne çekse de birçok orta profilli oyuncu da mücadelesiyle öne çıktı. Bu yazıda size, EuroBasket 2022’de yıldızların gölgesinde parlayan birkaç oyuncudan bahsetmek istiyorum.

Andreas Obst

Kariyerinde Brose Bamberg ve Ratiopharm Ulm gibi Eurocup takımlarında yer alan ve geçtiğimiz sezon Bayern Münich ile ilk Euroleague tecrübesini yaşayan 26 yaşındaki şutör gard Almanya Milli Takımı ile ilk büyük turnuvasını 2019 Dünya Kupası’nda yaşamıştı. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda da milli takım formasını terleten Obst, EuroBasket 2022 ile milli takımla üçüncü majör turnuvasına çıktı.

Turnuva başlangıcında ölüm grubu olarak nitelendirilen B grubunda yer alan Almanya’nın birçok kişi tarafından yarı-final yapması olağan bile görülmüyordu. Gruptaki ilk maçında Fransa ile karşılaşan Almanlar, Fransa’yı 13 sayı farkla yenerek büyük bir sürprize imza attı. Bu maçta 6 dakika süre alan Andreas Obst ise 0/3 üçlük ve -2 verimlilik puanıyla kötü bir performans sergiledi. Ancak turnuvanın kalanında bundan tamamen farklı bir profil çizdi. Turnuvayı 20 dakika, 11.9 sayı, 2.6 ribaund, %51.1 üç sayı ortalamasıyla bitiren oyuncu özellikle çeyrek-finalde Yunanistan’a karşı alınan tarihi galibiyette 21 dakikada elde ettiği 5/7 (%71.4) üç sayı, 4 ribaund ve 19 sayılık istatistikleriyle kazanılan maçta önemli rol oynadı.


Stefano Tonut

Stefano Tonut, kuşkusuz geçtiğimiz yılların İtalya basketboluna iz bırakmış isimlerinden biri. Son 7 sezonunu Reyer Venezia’da geçirdikten sonra bu yaz Ettore Messina yönetimindeki Olimpia Milano’nun yolunu tuttu. Venezia forması giydiği bu 7 sezonda; 2 kez İtalya Ligi (2017-2019), 1 kez FIBA Europe Cup (2018) şampiyonluğu yaşayan deneyimli gard ayrıca 2021’de İtalya Ligi MVP ödülünün de sahibi oldu. İtalya Milli Takımı ile ikinci büyük turnuvasını geride bırakan İtalyan oyuncu, daha önce 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda da milli takım formasını terletmişti. Babası Alberto Tonut da uzun yıllar İtalya Ligi’nde forma giymesinin yanı sıra İtalya Milli Takımı ile 1983 Avrupa Şampiyonası ve 1993 Akdeniz Oyunları’nda altın madalya kazanan takımların bir parçası oldu.

Turnuvada istatistiksel olarak parlak gözükmese de takımın savunma yükünü çeken oyunculardan biri olmasının yanı sıra takımın hücum-savuma dengesini kurmasında önemli rol oynadı. Öyle ki grupta kaybedilen Yunanistan karşılaşması sonrası basın toplantısında Stefano Tonut’a ayrı bir parantez açan Gianmarco Pozzecco: ‘’Stefano takımımızın bir resmi gibiydi. Hücumda pek öne çıkmıyor ama kendini savunmaya adıyor. O harika bir oyuncu ve harika bir karakter.’’ diyerek hakkını teslim etti. Önümüzdeki sezon ilk Euroleague tecrübesini yaşayacak olan 28 yaşındaki oyuncu, sezon öncesi dikkatleri üstüne çekmeyi başardı.


Terry Tarpey

Finale çıkan Fransa’nın kilit oyuncularından biri olan Terry Tarpey, 2022 yazının en büyük sürprizlerinden. Fransa’da doğduktan sonra erken yaşta ABD’nin yolunu tutan Tarpey’nin Fransa’ya dönüşü ise 2016’da oluyor. 2017’den bu yana Le Mans forması giyen oyuncu, kariyerinde hiç Euroleague veya Eurocup’ta oynamadı hatta yılda sadece 100-200 bin Euro maaş bandında oynuyor. Hal böyle olunca Terry Tarpey’nin Fransa Milli Takımı’nın 12 kişilik kadrosunda yer alması dahi beklenmiyordu. Hatta koç Vincent Collet: ‘’ İlk 17 kişilik listeyi hazırladığımda, onun turnuva kadrosunun bir parçası olacağını düşünmediğimi kabul etmeliyim. Bundan hiç emin değildim.’’ şeklinde ifade ediyor.

Turnuvadaki sonunda istatistikleriyle öne çıkmasa da atletik özellikleri, savunmadaki gayreti ve enerjisiyle Fransa’nın finale çıkmasındaki kilit oyuncusu oldu. Litvanya maçının ardından verdiği röportajda Tarpey: ‘’Bu benim oyun tarzım ve artık Fransa’daki insanlar top elimde olmadan neler yapabileceğimi takdir etmeye başladılar. Basketbolu seviyorum ve bu tür şeyler yapmayı seviyorum.’’ dedi. Bu tutumu ve oyun tarzıyla Fransa takımına yıldızlarından daha farklı şeyler kattı. Amerikalı bir baba ve Litvanyalı bir annenin oğlu olan Tarpey’nin eski bir skorer olan babası ise bir röportajda oğluyla olan farklılığına dikkat çekiyor: ‘’Tamamen farklıyız. O çok yönlü ve atletik. Ben onun bacak hızı ve gücüne sahip değildim.’’

Belki Tarpey, övdüğümüz bu oyun tarzını ve karekterini oluşturmasında babasının oyunculuğundan dersler çıkardı ve belki de bu sayede EuroBasket 2022’nin öne çıkanlarından oldu.


Alberto Diaz

Alberto Diaz’ın EuroBasket 2022 serüveni, bu turnuvanın şüphesiz en özel hikayelerinden. Kadroya Sergio Llull’un sakatlığından sonra alınan Diaz, İspanya’ya şampiyonluğu getiren en özel isimlerden biri. 2012’den bu yana Unigaja Malaga formasını giyen 28 yaşındaki oyun kurucu, finalde MVP ödülünü aldığı 2017 sezonunda Eurocup şampiyonu oldu.

Turnuvanın ilk gününden son gününe kadar savunmadaki istikrarı, İspanya’nın rakiplerinde topa yön veren oyuncuların hepsine zor anlar yaşattı. İspanya kupaya giden yolda Litvanya, Finlandiya, Almanya, Fransa gibi yıldız skorerleri olan takımları devirirken Diaz’ın performansı gözümüzde daha da devleşti. Rakiplerin Larkin, McFadden, Schröder gibi skorer kısalarına kâbusu yaşatan; İspanya gibi kısıtlı bir takımda, hücumdaki organizasyonu önemli ölçüde üstlenen ancak savunmada da büyük zaafları olan Lorenzo Brown gibi bir oyuncunun eksi yönlerini artıya geçiren de genelde Alberto Diaz oldu. Yarı-finalden sonra verdiği röportaj ekran başında hepimizi duygulandırdı:’’ Final oynamak inanılmaz, eşsiz bir his. Her sporcunun, tüm çocukların hayali. Sizden hayatınızın her anında bunu imzalamanızı isterlerse, anında yapacaksınız: bu çok büyük bir sevinç ve biz çok mutluyuz. Ama bir maç kaldı ve onu kazanmak istiyoruz.’’ Öyle de oldu, kazandılar.  


Evet; yıldız oyuncular gerek takımları için gerek turnuvaya olan beklentiler ve hedefler için önemlidir ancak bana göre şampiyonluğu Terry Tarpey, Alberto Diaz, Stefano Tonut gibi , amiyane tabirle, pis işleri yapan oyuncular getiriyor. Topu potaya atmak için oynamıyorlar; ribaund alıyorlar, top çalıyorlar, egoları yok, her zaman öne çıkmıyorlar ancak vakti geldiğinde de cezayı kesiyorlar. Belki de tam olarak bu turnuvaları değerli kılan, sürprizlere açık hale getiren, heyecanı diri tutan: bu tür ‘’Mavi Yakalı’’ olarak tabir edebileceğimiz oyuncular oluyorlar.  

Finali, Hernangomez kardeşlere karşı Gobert-Fournier ikilisi üzerinden okumak tuhaf değil tabi ki ancak bu yazıyı, onların gölgesinde parlayan Alberto Diaz-Terry Tarpey isimleri üzerinden okumak için yazdım. Umarım beğenmişsinizdir.